26 Ekim 2009 Pazartesi

Gençleri cadı modasına kurban etmeyin











Amerika'da her sene ekim ayının son cumartesi günü cadılar bayramı (Halloween) olarak kutlanıyor. 1800'lü yıllardan beri kutlanan bu bayram pek çok ülkede dini bayramlar kadar ciddiye alınıyor.

Soğuk ayların ilk bayramı olan bugün, daha çok çocuklara yönelik olsa da artık dünya çapında modaya yön verecek bir etkiye sahip. Aslında cadılar bayramı ölüleri anmak ve hatırlamak amacıyla başlatılmış. Yüzyıllardır bu bayram, gece havai fişekleri patlatılarak ve ateş önünde oturup korkunç ölüm ve ölü hikayeleri anlatılarak geçirilir. 1900'lü yıllardan itibaren bu gün için çocuklar özel kostüm giymeye başlar.
Günümüze kadar uzanan ve hızla popülaritesi artan cadılar bayramının öncelikle Amerika, sonra Kanada, Fransa, Almanya ve hatta Türkiye gibi pek çok ülkede kutlanılmaya başlanması oldukça düşündürücü. Medya sayesinde, korku filmlerindeki hayaletler, vampirler, mezarlıklar, iskeletler ve canlanan ölüler popüler oluyor. Öyle ki ekim ayında alışveriş merkezleri, okullar, apartmanların girişleri, evlerin bahçeleri korku tünellerini aratmayacak şekilde dekore ediliyor.
Her sene sadece Amerika'da 6.9 milyon dolar satışa vesile olan bu aktivitenin, medyanın teşviki ile bütün dünyaya yayılarak zamanı geçmeyen bir trend olması sağlanıyor. Tüketicilerin ilk etapta yadırgadıkları ürünler, medya ve moda sayesinde normal hatta göze hoş görünür hale geliyor.
Bu bayram algısının topluma yerleştirilmesi gıda, film, müzik ve moda gibi günlük araçlar kullanılarak sağlanıyor. Üzerinde örümcekler, kuru kafalar olan bonbonlar ve lolipoplar marketleri dolduruyor. Sonbaharın meyvesi olan bal kabağı ise oyularak şekillendiriliyor, üzerine boyayla figürler çiziliyor. Sevimli korku kahramanı haline getiriliyor. Televizyon ve sinema dünyası da cadılar bayramını desteklememek için bu aylarda korku filizleri ve diziler (mesela Amerika'da ve diğer ülkelerde gösterilen Twilight filmi ve dizisi gibi) yayınlanıyor. Gençlere hitab eden bu dizideki ana karakter, hem insan hem de vampir. Müzik dünyasında ise Michael Jackson'ın tarihî "Thriller" şarkısı ve video klibi benzeri klipler yayınlanıyor. Mezarlıkta çekilen bu video klipte Jackson dirilmiş ölülerle beraber dans ediyordu.

Goth, Punk ve Emocu'lar cadılara mı özeniyor?

Modaya gelince örnekler anlatmakla bitmiyor. Öncelikle bahsettiğimiz film ve müzik kliplerindeki karakterlerin giyim tarzları ve hareketleri bilinçaltına yerleşip, gençler tarafından taklit edilmeye başlanıyor. Amerika'daki Goth ya da Punk tarzlarıyla Türkiye'deki Emo tarzları bunların birer örneği. Siyah ruj ve siyah oje modası da bu bayram sayesinde popüler oluyor. Aynı bilinçaltı etkileri çocuk kıyafetlerinde daha çok görülüyor.
Bayramın asıl teması yetişkinlerin ve çocukların her sene değişik kostümler giyerek farklı karakterlere bürünmeleri.
Güya farklı diyarlara gitmelerini sağlayan bu giyim tarzı çocuklar için fazlasıyla çekici. Çocukların bazen sevimli çizgi film karakterlere bazen de kültürümüze aykırı gelen çirkin ve korkunç karakterlere bürünmeleri, onların masumiyetlerini etkiliyor. Bayramda kapı kapı evleri gezen çocuklar ellerinde ki sepetlerine şeker istiyor. "Trick or Treat" (Ya şaka ya da şeker) diyen çocuklar ne yazık ki yaptıklarının anlamını bilmeden sadece bu günü seker bayramı olarak algılıyor.
Sadece çocuklar için yapılan özel kostümlerle de kalmıyor iş. Çocuk kıyafetleri satan mağazaların çoğunda bu dönemlerde koleksiyonlar da değişiyor. Mesela sade beyaz tişörtlerin üzerinde örümcekler ve örümcek ağları, hayaletler, kuru kafalar ya da bayramın en lezzetli simgesi olan bal kabağı desenleri ya da resimleriyle süsleniyor. Bu tişörtü gören 2 yaşındaki çocuk bile size "işte cadılar bayramı" dedirtebiliyor. Çünkü onların minik aklına cadılar bayramı güzel bir sembol olarak yerleştiriliyor.

elif@kavakcicouture.com
ZAMAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails