Çocukluğunuza dair hatırladığınız kaç sokak oyunu hatıranız var? Eminim çoktur, özellikle otuzlu yaşları sürüyorsanız. Dana genç arkadaşlar için bu anılar gittikçe azalıyor. Şimdilerde ise sokakta oynayan çocuk görmek, pek sık rastlanabilecek bir durum değil.
Halbuki çocukla oyunla öğreniyor. Oyun oynayarak yaşadıklarını tekrar ediyor, içselleştiriyor. Büyük dünya hayatını, kendi küçük -fakat önemli- oyun dünyasında modelliyor. Deşarj oluyor, terbiye oluyor.
Veliler ya da eğitimciler olarak belki de çocuklara yönelik en önemli vazifemiz, oyunlarını onlardan almamak. Oyunun ne kadar ciddi bir iş olduğunu farkedersek, onlarla daha sık oynar mıyız acaba?
Oyun Terapisi kavramını daha önce duydunuz mu
bilmiyorum. Fakat bundan sonra daha sık duyacağımız kesin. Oyun Terapisi adından da anlaşılacağı üzere,
bir uzmanın çocukla oyun oynaması ve bu esnada hem sorunu tespit hem de terapi-tedavi
sürecini içeren bir uygulama.
“Çocuklar başa çıkmakta
zorlandıkları durumlarla, ifade etmekte güçlük çektikleri duygularla oyun
aracılığıyla başa çıkmaya ve çözüm üretmeye çalışır. Deneyimsel Oyun Terapisi,
özellikle oyunun bu işlevinden yararlanarak çocuklara yardımcı olmaya çalışır.”
"Deneyimsel Oyun Terapisi" oyunun akışıyla ilgili tüm kontrolün çocukta
olduğu ve oyun terapistinin öncelikle oyun arkadaşı olmak zorunda olduğu bir
yaklaşımdır. Çocuk, sınırları ne kadar zorlayan bir oyun oynarsa oynasın fark
etmez. Oyun terapisti, çocuğun oyununa katılır ve onunla beraber sürecin bir
parçası olur. Oyun terapistiyle güven ilişkisinin sağlanmasıyla birlikte, çocuk
oyunları aracılığıyla kendisini zor durumda bırakan yaşantılarıyla ilgilenmeye
başlar. İfade edemediği duygularını açığa çıkarır. Oyundaki hareketliliğin de
yardımıyla, travma nedeniyle kasılmış olan bedeni gevşemeye başlar. Başa
çıkamayacağı kadar büyük görünen sorunlar, oyunun büyülü dünyası içinde
küçülmeye başlar. Çocuk güçlendikçe yaşamakta olduğu sorun etkisini kaybeder ve
iyileşme gerçekleşir.”
Hangi durumlarda kullanıldığını merak ettiğinizde,
karşınıza birçok alan çıkıyor: Kaygılar, Korkular, TSSB ve diğer Anksiyete
Sorunları – Çocukluk Depresyonu -Dikkat Eksikliği ve DEHB (Dikkat Eksikliği ve
Hiperaktivite Bozukluğu) -Öğrenme Güçlüğü -Uyum ve Davranış Bozuklukları
-Dürtüsellik / Impulsivite -Okuma ve Konuşma Bozuklukları – Özgüven Sorunları –
Psikolojik Ağrılar, Çocukta Baş Ağrısı ve Karın Ağrıları – Boşanma Sonrası
Adaptasyon Sorunları ilk anda sayılabilenler.
Deneyimsel Oyun Terapisi’nin kurucusu psikolog
önümüzdeki günlerde Türkiye’de ilgili uzmanlara eğitim verecek. Bizim de bu
konuda kulağımız delik olacak gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder