13 Haziran 2014 Cuma

Dr. Melike Günyüz: “Çocuk yayıncılığı yürümeye başladı”

O bir edebiyat doktoru,
Çocuk yayıncılığı konusunda ülkemizin en yetkin isimlerinden,
Eserleri farklı bir çok dile çevrildi,
Sedir yayın grubunda editörlük ve yayın yöneticiliği yapıyor,
Dr.Melike Günyüz’le çocuk edebiyatını konuştuk…

kitap (1)

Melike Günyüz kitaplarla ne zaman tanıştı, çocuk Melike’nin kitaplarla olan iletişimini bize anlatır mısınız?
Yayıncı bir babanın kızı olarak kendimi bildim bileli kitapların arasındayım. Okumak benim için bir yaşam biçimi. Çocukluğumda yoldaki gazete parçalarını bile okuduğumu hatırlıyorum. Gençliğinde babam, Türkiye’nin en büyük kitap dağıtım şirketinin yöneticisiydi. Bazı kitapları okumamamı söylemişti. Fakat ben gizlice kitapları alıp gece okur ve ertesi gün kitabı raftaki yerine koyardım. Şimdi artık akıllı telefonlarla vapurda, otobüste seyahat ederken okumalarımı yapıyorum. Yüküm hafifledi yani… Kitap bir tutku, yayıncılık bir tutku benim için.

Tutku beraberinde başarıyı da getiriyor demek ki.
Bir anne olarak çocuk edebiyatının titizlik gerektirdiğini ve bu yüzden zor olduğunu düşünüyorum, böyle bir alanda çalışmak istemenizin sebebi nedir?
Meslek hayatıma çocuk kitabı yayınevi olan Erdem Yayınlarında başladım. O kadar geniş bir alan ki 25 yıldır halen o alanda çalışıyorum. Türkiye’de çocuk kitabı yayıncılığı emekleme aşamasını tamamladı artık yürümeye başladı. Bizim bu çocuğumuz büyüyecek, koşacak. Bu çocuğu büyütmek için çok çalışmamız gerekiyor.
Temennilerinize katılıyorum Melike Hanım, ülkemizde çocuk edebiyatı alanındaki eserlerin kalitesinin artması, küresel anlamda çok daha iyi noktalara gelmesi, hatta dünya ile yarışan değil dünyaya yön veren eserlerin çıkması hayalim.
Çocukların bütün duyguları gibi sevgileri de samimi, bu kadar samimi bir dünya size neler hissettiriyor?
Çocuklar her konuda çok netler. Beğenilerini doğrudan ifade ediyorlar. Bir çocuk bir kitabı birkaç kere okuyorsa bu, o kitabı beğendiği anlamına geliyor. Bu sebeple de çocukların defalarca okuyacakları öyküleri yakalamaya çalışıyoruz. Hayatları boyunca unutmayacakları öykülerin peşine düşmeye, bu öyküleri yazacak yazarları yetiştirmeye gayret ediyoruz. Yayınevimiz aynı zamanda bir okul olarak çalışıyor. Nasıl yazılacağını adım adım yazarlarımızla tartışıyoruz. Çizerlerimizle her ayrıntı üzerinden gidiyoruz. Bir çok yazar adayının bizden olumsuz raporla dönen eserlerinin yayınlandığına şahit oluyorum ve çok üzülüyorum. Keşke biraz daha sabretseler, biraz daha gayret etseler ve eserleri bir kerelik yayınlanmasa. Defalarca ve defalarca okuyucularla buluşsa. Yani demem o ki çocukların samimi beklentilerine cevap vermek çok emek istiyor.
Haklısınız. Peki çocukların beklentilerini karşılamak adına minik okuyucularınızdan tavsiye aldığınız oluyor mu?
Kesinlikle. Başta kızım olmak üzere etrafımda çok iyi okuyucular var. Onlar bir kitabın iş yapıp yapmayacağını beğenileriyle hemen ifade ediyorlar. Fakat ne yazık ki kimi zaman çocukların beğenileri ile yetişkinlerin beğenileri çakışıyor. Çocuklara sevdirdiğimiz kimi kitapları yetişkinler beğenmiyor.
Bu hakikaten zor bir durum, belki yetişkinler kendi çocukluklarına dönseler doğru analiz yapabilecekler. Fakat annelerde ağır basan eğitme güdüsü çocukların kendilerini kahramanın yerine koyma ya da onu örnek alma arzusu ile çatışabilir.
Tam da anlattıklarınızın üzerine iyi gidecek bir soru size, yazma sürecinize evlatlarınız da katılıyor mu?
Evet. Bir masal yazdıktan sonra hemen onlara okuyorum. Onlar beğenirse yayınlanmaya değer buluyorum.
Harika. Bir yayıncı olarak bizden daha iyi gözlemlediğinizi düşündüğüm için şu soruyu sormadan edemeyeceğim… Klasikler bizden neden çıkmıyor?
Biz algı olarak daha yolun başındayız. Henüz bu alanı bir sanat olarak görmüyoruz. Bizim için çocuk edebiyatı maalesef eğitim bilimlerinin bir aracı olarak görülüyor. Bu sebeple de uluslararası eserler üretmek yerine, okullarda öğretmenlere yardımcı olacak kitaplar üretmeye devam ediyoruz yayıncılar olarak. Öte yandan bir de popüler çocuk yayıncılığı var Türkiye’de. Bu yayıncılar aslında kendi iradeleri ile kitap seçen çocuklara hitap ediyorlar. Geniş bir pazara sahip olduklarını da kitapların baskı adetlerinden takip edebiliyoruz.
Son olarak şu sıralar yaptığınız çalışmaları bize anlatır mısınız?
Keloğlan masalının ikincisi Keloğlan Şaşkınlar Ülkesinde yayınlandı. Sedir Yayın Grubu olarak okul öncesi alanında yepyeni eğitim kitapları hazırladık. Çocuk edebiyatı yayıncılığında çok titiz davranıyoruz, ince eleyip sık dokuyoruz. Yeni bir yazarımız Ayda Çayır’ın Düş Avcısı kitabı ile tam yedi yıldır olgunlaşan Şafak Tavkul’un Küçük Okun Akıllara Zarar Macerası kitaplarımız sonbaharda okuyucularla buluşacak. Akdeniz edebiyatının en seçkin örneklerini Okumayı Seviyorum başlığı altında yayınlamaya başladık. İlk 20 kitap büyük beğeni topladı. 10 yeni kitap da sonbaharda raflarda yerini alacak.
Bizi çocukluğumuza alıp götürdüğünüz için çok teşekkür ederim Melike hanım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails